|
|
|
|
Cüney Arkın / Google Arama Motoru
|
|
|
|
|
|
|
|
Geri Dön
|
|
Hızlı Erişim
|
|
Oku
|
|
Cüneyt Arkın her zaman halkın arasında, onların dertleri ile birlikte onlar gibi yaşadı...
|
|
Sanat dünyasında olanların büyük bir kısmı, Türk milletinden kendini soyutlamış, yaşantısını hep ayrı mekanlarda
sürdürmüşlerdir. Bunlar, ne zaman alkışa ihtiyaç varsa o anda sanki onlardan birisiymiş gibi sanatçılıklarını
gösterirler ve yapmacıklıklarıyla alkış alır.
Ya Cüneyt Arkın... Her zaman halkın arasında, onların dertleri ile birlikte onlar gibi yaşadı. Çocuklara, gençlere
yabancı hayranlığını değil Türk milletinin gücünü göstererek ve geleneklerimize saygılı yaşadı; sanatını da öyle icra
etti.
Cüneyt Arkın’ı Ankara’ya Özel Keçiören Hastanesi’ne davet etmek için telefonla aradım. Programına baktı, boş zamanı
yoktu. Diyordu ki, “Bu yaşa geldim ama çalışmak zorundayım. Çalışmazsam sıkıntıya girebilirim. Benim bazı sanatçılar
gibi birikimim yok...”
|
|
Kendilerine, 15 Kasım 2003 günü Ankara’ya teşrif ederlerse memnun olacağımı ve de aynı akşam Kanal A
Televizyonumuzdaki “CAN DOSTU” programında da konuk etmek istediğimi belirttim. İstanbul’da 16 Kasım sabahı dizi
çekiminin olduğunu söyledi. Ama beni kırmamak için de İstanbul’dan uçağa binip 15 Kasım’da Ankara’ya geldi. Hem de
hiçbir beklentisi olmadan...
***
Geldiğinde ilk olarak Özel Keçiören Hastanesi’ni dolaşıyoruz. Ayşe Ana Toplantı Salonunda “Aile birliği” ile ilgili
bir konferans var. Konuşmacı, Özel Keçiören Hastanesi Psikologu Özlem Oğuz’du. Aniden salona girdik. Karşılarında
Cüneyt Arkın’ı görenler, onu alkışlarla karşıladılar. Konuşmacı, sözü ona bıraktı. “Cüneyt Bey, konuşun lütfen, siz
konuşun” diye...
Cüneyt Bey, ailede birliğe öyle bir yerden girdi ki, insanlar adeta nefes almadan dinliyordu.
Cüneyt Arkın konuşmasına devam ediyor: “Ben küçükken koyunların doğumlarını hatırlarım. Bazıları yavrularını
doğururken ölürdü. Annesiz kalan o yavru, karnını doyurmak için diğer koyunları emer ama anne koyun, kendi yavrusu
olmadığını anlayınca iter. Öbürüne gider, o iter, diğerleri dışlar. Annesi olan yavru, annesini emer, onunla oynaşır.
Anne, yavrusunu koklar ve yalar. Büyüyen, serpilen kuzuların arasında öksüz olan cılızdır. Diğer kuzular, çayırda
koşup zıplarken anasız olan kuzu yalnızdır, çelimsizdir...
Doğumda yavrusunu kaybeden ana da tıpkı anasını kaybeden kuzu gibi keyifsizdir...
“Peki koyun ve kuzuda bile aile birliği böyle önemli iken ya insanlarda nasıldır” derken insanları duygulandıran ve
katılımcıların bazılarını da ağlatan duygu yüklü bir konuşmayla aile birliğinin önemini anlatıyordu Cüneyt Arkın...
Hele, alkolün zararını anlatırken yaptığı konuşma... Nasıl dikkatle dinlendiğini görmenizi isterdim.
Cüneyt Bey devam ediyordu konuşmasına:
“Ben de eskiden alkol alırdım. Bir gün akşam yine içtim. Sarhoş olunca yaptığım hareketleri, ağzımdan akan salyaları,
sağa sola yıkıldığımı eşim filme almış. Sabah bana seyrettirdi.
Kendimden utandım, sıkıldım. Ben bu muyum diye kendi kendime sordum. O gün, eşimin de desteği sayesinde alkolü
bıraktım, artık hiç içmiyorum.
Çocuklarımla hep arkadaş oldum. Onları hiç barda, gazinoda gören var mı? Onların görüntüleri medyada yer aldı mı?
Dr. Fahrettin Cüreklibatur, seyirciye hayat dersi veriyordu, hayatın gerçeklerini anlatıyordu. Öyle ya bu güzel
konuşmayı ancak ve ancak okuyan, yazan, kültürlü bir insan yapabilirdi. Halkın sevdiği birisi olursa daha da etkili
olurdu. İşte o da, beyaz perdeden herkesin tanıdığı Cüneyt Arkın’dı.
Anladık ki, Cüneyt Arkın farklı. Türk kültürüne bağlılığı, geleneklerimizi yaşaması ve de halktan biri olduğunu
unutmayan yönü ile öne çıkıyordu.
***
15 Kasım 2003’de Kanal A Televizyonu’nda saat 19.00’da “CAN DOSTU”nu sunduk. Yayın anında telefonlarımız kilitlendi.
Yüzlerce telefon ve faks, e-mail alarak keyifli ve faydalı bir program yaptık. Programdan sonra halkla kucaklaşıp
onların sevgi seli arasında aynı gün İstanbul’a döndü.
Cüneyt Arkın’ın sanatçılığı asla tartışılmaz. Ama dostluğu, milli ve manevi çizgideki istikrarlı yürüyüşü de
tartışılmaz.
Allah, yolunu açık etsin. Sağlık ve huzur içinde daha çok hizmet edersin inşallah Cüneyt Abi...
***
Ne mutlu geçmişinden, geleneklerinden kopmayanlara...
Bütün okuyucularımızın, Türk milletinin ve İslâm aleminin mübarek Ramazan Bayramını tebrik eder; sağlıklı ve mutlu
günler dilerim.
http://www.keciorengazetesi.com/index.php?option=content&task=view&id=42&Itemid=2
|
|
|
|
|