|
|
|
|
Cüney Arkın / Google Arama Motoru
|
|
|
|
|
|
|
|
Geri Dön
|
|
Hızlı Erişim
|
|
Oku
|
|
Sinemacılardan İstanbul duyarlılığı
|
|
"Erol Taş'ın Anısına" sinemacılar buluşmasına katılan pek çok ünlü sinemacı ve
sanatçı İstanbul'da yaşamanın güzelliğine ve bu kente sahip çıkmanın önemine
dikkat çektiler.
Siyah beyaz Türk filmlerindeki İstanbul güzelliklerinin
yad edilerek o dönemki İstanbul doğallığının,temizliğinin ve güzel insan
ilişkilerinin hatırlandığı sohbette, İstanbulluk bilincinin geliştirilmesi için
neler yapılabileceği konuşularak, her platform ve ortamda İstanbul kampanyasının
gündeme getirilerek sahiplenilmesinin sağlanması istendi.
İstanbul dünyanın en güzel yeri
Sinemamızın usta oyuncusu Cüneyt Arkın 35 yıldır bu kentte yaşadığını ve eskiden
Levent’teki bütün binaların bahçeli olduğunu belirtip, günümüzde ise bahçeli
bina kalmamasına üzüntülerini dile getirerek “Bahçeleri, evlerin güzeliğini,
mahalle görüntülerini, komşuluk ilişkilerini bozduk. O zamanlarda insanlar
birbirleriyle selamlaşır, bir eve çiçek alınsa komşulara da hediye edilir, bir
bahçedeki dökülen meyvayı toplamak için bile izin istenirdi. İnsanlar
birbilerine karşı nazik yarımsever ve ilgiliydi” dedi.
|
|
İstanbul’da son yıllarda yapılan çalışmları çok takdir ettiğini, fakat medyada yeterince
duyurulmaması nedeni ile çok az İstanbullunun bunlardan haberi oldunu söyleyen
Arkın, “İstanbul’un en temiz suyu şebeke suyu, eğer binanızın iç sistemi yeni
ise damaca sulardan daha kaliteli ve sağlıklı suyu çeşmenizden içebilirsiniz.
Tertemiz bir havayı soluyoruz. İstanbul’da güzel şeyler oluyor. En son MiniAtürk
açıldı Haliç’te. Türkiye’nin ve İstanbul’un belleği orada ve müthiş bir güzel
alan. Haliç’in temizlenmesi ile başlayan güzellikler bugün bizleri sevindiriyor.
Oysa ben eskiden Haliç kenarında sahnesi olan film çektikten sonra o yönetmenle
bir daha çalışmazdım. Çünki o bölge o kadar kötü kokardı ki dayanamazdık . Şimdi
ise ben temiz havada yüryüş için Haliç’e gidiyorum. İstanbul’da şimdi sıra
kentlilik bilincinin yükseltilerek insanların bu güzellikleri sahiplenmesi
sağlamak, ve kendini İstanbullu hissetmelerinin ve bu kenti korumalarının
çözümlerini geliştirmek. Bu nedenle Sayın Başkan’a çok teşekkür ederim”
|
İstanbul’u eskiden beri tüm güzellikleri ile yaşamaya çalıştıklarını, zamanla
dünyanın bir çok ülkesini de gezip gördüğünü ama hep İstanbul özlemi duyduğunu
dile getireren ünlü oyuncu Çolpan İlhan, “Bir süre sonra Paris, Londra nasıl bir
yermiş, gidip gördük, bir çok metropolü gezdik ama hiçbirisi İstanbul gibi
değil. Bu şehirde yaşamanın öyle bir sırrı varki sadece yaşayanlar alabiliyor.
Nereye gidersek gidelim güzelim İstanbul’dan vazgeçemeyiz. Aşklarımız,
hatıralarımız, güzelliklerimiz hep burada.” dedi.
Uygarlaşmak geçmişine sahip çıkmaktır
Yönetmen Yusuf
Kurçenli ‘90’larda çektiği Karatma Geceleri filmi için senaryoya uygun olarak
1940 yıllarının İstanbul görüntüsünü yakalamak amacıyla bir çok semtte
gezdiklerini ancak, tam olarak bozulmamış bir İstanbul sokağı bulamadıklarından
yakınarak, “Öyle hızlı tahrip ediyoruz ki bu şekilde şehrin hafızasını ortadan
kaldıracagız. En son Tünel (Karaköy-Galata)’de uygun bir yer bulduk ama burada
da yollara döşenen parka taşlarına kamerayı çaktık. Eski İstanbul’u filme
alabileceğimiz bir sokak bile kalmaması ne kadar üzücü. Uygarlaşmak sadece
yenileri yapmak değil, aynı zamanda geçmişe de sahip çıkmaktır. İtip kakarak
yaşar olduk. Uzun süredir insanlar önce kendilerine, sonra şehire zarar vermeye
başladılar. Herşeyle bir savaşan bir kent insanı oluştu. Umuyorum ki İstanbul
doğal dokusu da korunarak, İstanbul ve kentlilik bilincini yayabiliriz.”
şeklinde konuştu.
|
|
|
http://www.kentimistanbul.com/haber.asp?regno=53
|
|
|
|
|